Kaza 22 Şubat’ta saat 02.00 sıralarında Kemerburgaz yolunda meydana geldi. Teze nazaran, Muhammet Gürcan Koçak seyir halindeyken, kullandığı UTV’nin arızalanması üzerine emniyet şeridinde durdu. UTV’yi tamir etmeye çalıştığı sırada şoförünün ismi öğrenilemeyen hafif ticari araç, Muhammet Gürcan Koçak’a çarptı. Çarpmanın tesiriyle Koçak yol kenarındaki ormana savruldu. Kazada Muhammet Gürcan Koçak’a ağır yaralanırken, şoför kaçtı. Etraftakilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sıhhat takımları sevk edildi. Ambulansla hastaneye kaldırılan Koçak, tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Koçak’ın cenazesi 22 Şubat Cumartesi günü Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Hayatını kaybeden Muhammet Gürcan Koçak’ın 22 Haziran’da evleneceği öğrenildi.
‘KUZENİ HAVADA UÇAN BİR ŞEY GÖRMÜŞ’
Hayatını kaybeden Muhammet Gürcan Koçak’ın babası Soner Koçak, “Muhammet yanıma gelip, ‘Belgrad Ormanı’na gidip piknik yapacağız’ diye müsaade istedi benden. Daha sonra da Göktürk’ü gezmiş. Daha sonra Göktürk’te geri dönüş sapağını kaçırıp, biraz ileriye gitmişler. Belediye tesislerinden de dönüş yapıp geliyorlarmış. Gelirken belediye tesislerine yaklaşık 200-300 metre ileri gelirken, katı atık tesisinin oradayken motordan bir duman gelmiş. Emniyet şeridinde de durmuşlar. Kuzeni o sırada dumana bakıyormuş, ‘Motorun neresinden geliyor’ diye. Muhammet de motorun art tarafında sigara içiyormuş. Kuzeni bir anda ses duyup, havada uçan bir şey görüyor. Zira oğlum, kurye işi de yaptığı için, su geçirmez kıyafetlerini de giymişti. Kaskı da vardı aslında, lakin o esnada çıkarmış olabilir. Kuzeni sesi duyunca, bir anda yere pat diye bir şeyin düştüğünü söyledi. Sonra bir bakmış ki Muhammet yerde. O panikle kuzeni çabucak fırlıyor, otomobil frene basar üzere oluyor, lakin durmuyor. Frene bastığını fren ışığından fark ediyor. Bir minibüs, ancak bilmiyoruz ne olduğunu. Gaza basıp gitti. Gidiş o gidiş. Kuzeni sonrasında da o panikle kimi arayacağını şaşırdı ve arkadaşını aradı. Arkadaşı da ambulans takımlarına ihbarda bulundu. Lakin Muhammet’in kuzeni ambulansa nerede olduklarını söyleyemedi. Münasebetiyle ambulans gecikti. Oğlum kuzeninin kucağında can vermiş” sözlerini kullandı.
‘EVLİLİK HAZIRLIKLARI YAPIYORDU’
Oğlunun 22 Haziran’da evleneceğini söyleyen acılı baba, “Oğlum öldükten 4 ay sonra evlenecekti. Çeyizleri de burada. Beyaz eşyaları dahil her şeyini almıştık. Bütün eşyaları kolide duruyor. Düğünü olacak yeri bile kiralamıştık. ‘Düğününü nerede istersen orada yapalım oğlum’ dedim. Her şeyi hazırdı, yalnızca düğün tarihi olan 22 Haziran’ı bekliyorduk. Emniyet olayla ilgili işlerinin devam etttiğini söyledi. Haberi yeniden kuzenlerinden aldım. ‘Ufak bir kaza yapmış, hastanede’ dediler bana. Doğal söyleyemediler. Kimse kimseye söyleyemez bu türlü bir şeyi. Hastaneye gittiğimizde oğlumun kuzenlerinden biri beni dışarı çıkarttı ve bana sarılıp, ‘Kaybettik’ dedi. Benim dünyam yıkıldı. Oğlumu aile mezarlığına defnettim. Yeniköy Mezarlığı’nda aile mezarlığım var. 1998 yılında kızımı da kaybettim. O da trafik kazası geçirmişti. O vakit büyük bir yer yaptırmıştım. Annemi ve oğlumu da oraya defnettim. Kızım da orada. Kendime ayırdığım yer, oğluma nasip oldu’ diye konuştu.