ESKİŞEHİR ( İGFA) – BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın da katıldığı programda BTP Eskişehir Büyükşehir Belediye Lider Adayı Fahri Gürgenburan ve ilçe adayları tanıtıldı. Programda konuşan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş sıcak gündeme dair değerlendirmeler yaptı. BTP lideri Hüseyin Baş konuşmasında TÜİK’in, ‘kişi başı ulusal gelir 13 bin dolar oldu’ açıklamasını değerlendirdi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emeklilere verilecek para için kaynak yok sözleri de Hüseyin Baş’ın gündemindeydi.
KİŞİ BAŞI 13 BİN DOLAR KİME GİDİYOR?
İşte Hüseyin Baş’ın açıklamaları:
“13 bin dolar kişi başı gelirden bahsediliyor. Bu, aylık 40 bin liraya yakın bir para yapıyor yani her bir kişinin cebine 40 bin lira girmiş olması manasına geliyor. Bu da 4 kişilik bir ailenin meskenine aylık 160 bin lira para girmiş olması manasına geliyor, 2023 yılında devletin açıkladığı resmi bilgilere nazaran. Artık burada konutuna 150 bin lira para giren kaç kişi var? Benim tanıdığım meskenine 150 bin lira giren insan sayısı hakikaten çok az. Artık bu şu manaya geliyor; demek ki bizim olan bir para, adil paylaşıldığında bizim cebimize konutumuza girecek olan bir para bizim cebimize girmiyor ve diğer bir yerlere gidiyor.
“SİZİN PARANIZI SEÇİM ÇALIŞMASINDA KULLANIYORLAR”
Toplumun çalışan insanlarının neredeyse yarısı minimum fiyatla çalışıyor ve bu şu bin lira giriyor. Artık ben size, ‘arkadaşlar seçim çalışması yapacağız, onar bin lira verin’ desem, ‘dalga mı geçiyorsun’ dersiniz. Niçin? Cebinizdekini istiyorum da ondan lakin siz farkında değilsiniz, o onar bin liranın kat be katını bugün iktidar sahiplerine teslim ettiniz, seçim çalışması diye harcıyorlar.
“BU MANTIKLA DAHA FAKİR OLURUZ”
Bize düşen bir sistem kurmak. Bu sistemle birlikte hiç kimsenin şahsi menfaatini toplum menfaatinin üstünde tutabilmesine imkan sağlamamak, bize düşen bu. Artık kızıyoruz; Cumhurbaşkanı kararnamelerle şu kararları aldı vs. diye. Artık O, anayasal yetkilerle birlikte ülkenin bütün varlığını, bütün imkanını, bütün kararını kendisine bağladı ve biz şikayet ediyoruz. Bu yetkiyi biz verdik, bunu biz yaptık ve bekliyoruz ki O kendine çeki nizam versin, değişsin! Olmaz, bizim değişmemiz lazım, bizim zihniyetimizin değişmesi lazım, mantığımızın değişmesi lazım. Sabit mantıklarla bu yolların sonucu çıkmaz sokak, tekrar çıkamayacağız! 100 sene geçsin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşları üzülerek söylüyorum, 100 sene sonra fakat daha fakir olur, ülkemizdeki sığınmacı nüfusu bizi geçer.
“BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ’NİN ADAYLARINA OY VERİN”
Böyle giderse bunlar olur; daha da yoksullaşırız, daha da imkansızlaşırız, daha da ülkeyi terk etmeye başlarız. Bırakın 100 seneyi 10 sene sonrası aşikâr. Gerçekten 2002 2012’den daha güzeldi, 2012 2022’den daha uygundu, 2032 de 2022’den daha berbat olacak gidilen yol bu! Bunu değişmemiz lazım, nasıl değişeceğiz? İktidarı değişerek! Pekala iktidarı değişmek için elimizdeki en güçlü argüman ne dersek; muhalefeti iktidar etmemiz lazım! Bak baş daima bu türlü çalışıyor, zira bize bu türlü yüklüyorlar, bizi bu türlü kodluyor; bu iktidarı değişmek istiyorsan bu muhalefeti iktidar etmek zorundasın! Bu muhalefet iktidar olmak istemiyor anlatamıyoruz herhalde, istemiyor! Bu türlü bir sıkıntısı yok, bu türlü bir gündemi yok muhalefetin. Tek gündemleri muhalefette iktidar olarak kalmak. Ülkenin temel problemlerini çözmek üzere bir kaygısı yok. Bu sıkıntısı olmayan insanlara oy vermekle nereye varabiliriz? Hiçbir yere varamayız, varamıyoruz da varamayacağız da! Bunu değişmemiz lazım! Her yeri geziyoruz ve şunu söylüyoruz; Bağımsız Türkiye Partisi’ni destekleyin, Bağımsız Türkiye Partisi’nin adaylarına oy verin.
“EMEKLİYE VERİLEN PARA YÜK DEĞİL PİYASAYA CAN SUYUDUR”
Emeklilik hususu ile ilgili bizim parti yaklaşımımız anlaşılsın diye söylüyorum; birincisi şayet hükümetler, ‘’biz birine para verdiğimizde bu bizim sırtımızda yük’ olur diye düşünüyorsa o vakit biz emekliye hiç para vermeyelim! Emekliye verdiğimiz para bir yük ise hiç vermeyelim daha iyi! Hakikat mu, artık mantık kuruyorum! Ne diyorlar; ‘emekliye para verince bütçeye şu kadar yük biniyor, bunu kaldıramıyoruz’ O vakit hiç verme, bütçeye hiç yük binmesin! Çok kolay bir tahlil. Yöneticiler şunu bilmediği sürece iş çözülemez; piyasaya verilecek olan para direkt olarak tüketime giriyorsa bu para düzgün paradır, gerekli paradır. Bunu piyasada sağlayabileceğiniz en değerli küme ve kümelerin başında emekliler gelir. Hasebiyle emekliye verilen para aslında hükümetler ve devlet için bir can suyudur. Bir kısıtlayıcı öge, bir yük değildir, iktisada can suyudur lakin bunun için farklı bir zihniyet lazım, bu zihniyetle olmaz.
“YEDİLER, VERECEK PARA BULAMIYORLAR”
Bizim dedelerimiz 45 yaşında emekli oldu, babalarımız 55 yaşında, Bizler 65 yaşında olacağız, çocuklarımız muhtemelen 75 yaşında emekli olacaklar, onların çocuklarını emekli bile yapmayacaklar sistem buraya gerçek gidiyor. Artık soru; 45 yaşındaki vatandaşını emekli yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hani ‘güçlendik, büyüdük, ekonomimiz büyüdü, dünya bizi kıskanıyor, Avrupa bizi kıskanıyor’ diyorlar ya… O günkü iktisat, bugünkü iktisattan daha mı yeterliydi de 45 yaşında vatandaşını emekli yapıyordu? Bugünkü iktisattan daha mı yeterliydi de 55 yaşında bizim babalarımız emekli oldu? Onların anlatmasına nazaran o vakit tüp kuyruklarındaydık, ülkede buzdolabı yoktu, ülkede tuvalet kağıdı yoktu, ülkede hiçbir şey yoktu! Artık bunu onlar anlatıyor. Bizim ülkemizde emekli olan bir memur gidiyordu konutunu alıyordu, yanına bir tane otomobil alıyordu. Artık emekli olan memur kredi kartı borcunu yahut kredi borcunu ödüyor ‘Allah’a şükür’ diyor! Ne meskeni var, ne arabası var, ne bir toplumsal teminatı var. Hiçbir şeyi kalmıyor. Bunların sebebi şu; yediler işte yediler, verecek para bulamıyorlar.
“PARA İÇİN YAPMAYACAKLARI ŞEY YOK”
Para bulabilmek için dün darbe teşebbüsünün finansörü dedikleri insanların eteklerini öpmeye başladılar, katil dedikleri Sisi ile barışmaya başladılar. Niçin? Para bulmak için. Bakın dünyada en uzak duracağını insan bedelleri için değil de para için eğilip bükülen insandır. Bir insan ister devlet yönetsin, ister dükkan yönetsin, ister tek başına hayatını yaşasın para için eğilip bükülüyorsa o beşerden uzak duracaksın. Artık bizi yönetenlerin bu türlü bir zafiyeti var. Para için – gösterdikleri kadarıyla söylüyorum – yapamayacakları hiçbir şey yok!
“İLK NATO TOPLANTISINDA İSVEÇ BAŞBAKANIYLA SARILACAK”
İsveç’e, ‘bunlar Kur’an-ı Kerim yaktı, bunlar terör devletidir’ dediler. Amerika muhtemelen, ‘bak birkaç milyar veririm, siz ses çıkarmayın’ dedi ve çabucak İsveç’e ‘evet’ dediler. Sisi ortada, Birleşik Arap Emirlikleri ortada! Daha evvel tweet attım şimdi
FETÖ’ye ‘terörist’ diyorlar. Yarını belirli mi bu işin, ne yapacakları aşikâr mi? Sisi ile anlaştın, 15 Temmuz’un finansörü Birleşik Arap Emirlikleri ile anlaştınız! İsveç’e tamam dedin! Birinci NATO toplantısında sarılacak. Birinci NATO toplantısında, ‘terör devleti, o kur’an-ı Kerim yakan hadsizler’ dediğin ülkenin başbakanıyla sarılacaksın. Göreceğiz, bunlar kameralar çekecek, önümüze düşecek. Sanki kendini nasıl aklayacak çok merak ediyorum. O’na ‘kıymetli arkadaşım, değerli dostum’ diyecek!
“YARIN FETÖ’YE TERÖRİST DEMENİN CÜRÜM OLMAYACAĞI NE MALUM?”
Şimdi FETÖ’ye biz bugün terörist diyoruz, faaliyeti ortada yarın ona terörist demenin cürüm olmayacağı ne malum? Bu beşerlerle bir yere varabilir miyiz, varamayız! Ha başkaları de ne yaptı? Başkaları de ne kadar Kripto Fetöcü varsa tuttular kendi partilerine aldılar.”